CUMHURİYET BİZİMDİR.

1 Nisan 2008 Salı

Türk Ordusunun Gücü

Selam bu klibi izleyecek olan dostlara burada kısa ama görsel olarak dosta güven düşmana korku veren bir klip yayınlıyacam bu arada kuzey ırakta ölen PKK' leşlerine ağıt yakıp dünyayı ayağa kaldırıp show yapan sayın DTP li kalleşlere iki kelime söylemek lazımsa bizim vergimizle meclise giripte ortalığı karıştıracağınıza sözde haklarını savunduğunuz Kürt halkının çıkarlarını korumak adına gerçek kürt dostu iseniz çocuklarınızı birbirine dağda kırdırmak yerine eğitim verdirerek uyuşturucu ve kirli paranızı teröre değilde yardım ve açlıkla kıvranan Diyarbakır,Muş,Siirt vs. illerinde insana yakışırca bir yarışın içinde yetiştirmeli namusuyla ,dinini savunan ve Türkiye Cumhuryeti olmazsa neler olabileceğini yakın bir geçmişte IRAK'ta yaşananları görmemek için kör ve aptal olmak lazım o yüzdende en kısa sürede doğuda kandırılmaya çalışan çocukla için eğitim hamlesini başlatıp o mahsum olan çocukların geleceğini tehlikeye atmadan hayata bağlamak lazım doğuda yaşayan halkta bunu iyi bilsin ki Türk ordusu içinde Lazı, Çerkezi ,Kürtü,Türkü,Üsküplüsü hepsi bu ülke toprağının verilme noktasında hayatını verdi ve verecek artık plan yapmayın plan ... diyip barış ve sevgi için koları sıvazlayıp insanca yaşamaya çalışalım fitne fesatlanmaya son verelim .

Tanrı bu ülkeyi hep aydınlık ve güçlü tutsun.

Saygılarımla

Evren GÜLSER

5 Mart 2008 Çarşamba

Petrol Bitince Sıra nerede olacak?

Bir gün Petrol bitecek ve A.B.D ,Rusya , İran,Irak vb ülkeler bu sefer ne gibi madenlerin peşine düşecek düşündünüz mü hiç ?

Düşündüğünüzde bir araştırma içine girmeniz lazımm olduğuna kanaat getirdiniz mi ben size ip ucu vereyim mi? Neptün Dünya rezervinin yarısı TÜRKİYE CUMHURİYETİ sınırları içinde bir düşünükü bu gün bize Avrupa birliği kendine dahil etmezken A.B.D yanımızdan ayrılmıyor birde en son ki operasyonda da istihbarat veriyor. Bu o kadar ucuz ve basit değil düşünüldüğü kadarda bağımsız değilsiniz demeye getiriliyor. Öylede oluyor bakalım nereye kadar ..........

4 Mart 2008 Salı

ARTIK MAYMUN GÖZÜNÜ AÇSIN





Bir ulusun kaderini değiştiren adam (Mustafa Kemal ATATÜRK) olarak tarihe altın harflerle geçti kimine göre iyi kimine göre daha iyisi olabilirdi ama bugün bahse konu olacak yazım aşağıda belirmiş olduğum Türk milletini ve içinde yaşayan tüm mensubu olan din kardeşlerimizle birlikte yaşanmış onca acı savaş ve ızdırapların ardından gelinen koca bir cihan imparatorluğundan sonra bin bir eziyetlerden sonra kurulan yeni koca TÜRKİYE CUMHURİYETİ devleti ama bir şey dikkatimi hep çekti neden bazı çevredeki insanlar rant için iki günlük bu dünyada kendi rahatı için gelecekteki çocuklarının ve doğacak torunlarının hayatını dış güçlere köle yapacak oluşumlar içinde olmaları bazıları dağlarda eylem yapıp Kürt milletinin haklarını savunduklarını iddia ederek Kürt çocuklarını terör baskınında bırakıp kafalarına tek kuşun sıkarak sır kendi kumanyasına ortak olmasın diye tecavüz edipte bırakanlar değil milletin ,değil insan haklarını , hayvanların hakkını bile savunamazlar .M.Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu ve önderi olarak değil beyin yapısı olarak ta millet kurma özelliği olan Türk insanının özelliklerinden bir kaçını ispatlamıştır. Aşağıda bahsetiğim ilkeler inkılaplar hainlikler ile değil Allah dostu olan bir milletin yoğun hissiyat ve çabaları sonucunda olmuştur.

Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi inkılâplar yaptı. Bu inkılâplar beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal İnkılâplar: Saltanatın Kaldırılması (1Kasım 1922) Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)2. Toplumsal İnkılâplar:Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü(1925-1931)3. Hukuk Alanındaki İnkılâplar:Mecellenin kaldırılması (1924-1937)Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak lâik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)4. Eğitim ve Kültür Alanındaki İnkılâplar:Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)Güzel sanatlarda yenilikler 5. Ekonomi Alanında İnkılâplar:Aşârın kaldırılması Çiftçinin özendirilmesiÖrnek çiftliklerin kurulmasıSanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulmasıI. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi. Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı. 15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu.Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.


Ve bir millet ağladı tek yürek oldu ne için giden lider M.Kemal Atatürk içindi ama bir şey dikkatimi çekti ulu önderin özellikleri ; ata binerdi,bilardo oynardı , köpeği vardı, akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı, doğayı severdi İki dil bilirdi .Rahmetli 83 yıl önce bunları o zamanki şartlarla yapa bilmişte bizim mecliste boy gösterip önce ekmeğimizi yiyip sonrada kafamıza sıkmaya çalışan hainlere tek söylenilecek şey var bırakın bu Emparyalist desteçilerinin maşası olmayı oturduğunuz koltukların hakkını verin birazda kendinizi geliştip at gözlüklerini çıkarıp gerçekleri görmeniz gerektiğini yoksa sizde bu millet için çalışmak zorundasınız oyunu TÜRKİYE CUMHURİYETİ devleti kurallarına göre uygulamak için meclis maaşı aldığınızı unutmayın.Yoksa bu millet başta Kürtü,hem türkü, hem Lazı vs hepsi bu vatan için ecdadını toprağa verdi. Devir artık insanlık devridir en iyi yatırım insana yatırımdır. Akıllı olup insanca yaşamak dileğiyle….



Saygılarımla
Evren GÜLSER